Heredan’ı Bilir misiniz?
Heredan’ı çok az kişi bilir. Diyarbakır’ın (Kürtçe Amed, Ermenice Dikranagerd) Dicle (Piran) ilçesine bağlı, köylülerin tabiri ile “kaza gibi bir köydür” Heredan… Adını bilmesek de, anmasak da, Heredan’da doğanların hayatlarımızda bıraktıkları izleri ve bizlere kattıklarını biliriz.
Şimdilerde Kırkpınar olarak resmi kayıtlarda yerini alan Heredan (Heridan), her şeyi ile tarihinden koparılan kadim Ermeni halkının izlerini taşır. Köyde kara günlerin başladığı ve Ermenilerin “Kafle” dediği katliama kadar Kürtler ve Ermeniler bir arada yaşarken, o günden sonra her şey değişir. Kafle’yi ve yaşananları yazar tüm tarihimiz, ancak sonrasında yitip gidenleri bilmek de boynumuzun borcudur.
Heredan, katliamın ve talanın izleri ile benliğimdedir her daim. Bilirim Heredan’ı, yaşamasam da bilirim. Bilirim, çünkü Heredan kadınları, ailelerinden koparılanlar, topraklarının izlerini taşımıştır götürüldükleri yere…
Heredan’ı büyük nenelerimle bilirim. Bilirim, kendileri de o köydendir. Bildiklerime dahildir asimile edilmeleri, dinlerinden koparılıp zorla Müslümanlaştırılmaları… Yaşamak için inandıklarından vazgeçirildiklerini ve bir müslüman ile evlenlendirildiklerini bilirim. Bildiğimin iziyle yaşarım…
Heredan’ı bilirim, orada doğanlarla ve doğanların bıraktıkları izlerle… Öyle ki Heredan, Yeşilçam’ın usta ismi, dedemin kuzeni ve özlemle anlattığı çocukluk arkadaşı Sami Hazinses’in evidir. Filmlerine gülüp, Türkçe adını bile bilmediğimiz -ki Samuel Agop Uluçyan’dır- Sami Hazinsen’in ilk nefesini aldığı ve varlığıyla ilk güldürdüğü yerdir Heredan.
Heredan, Diyarbekir’in mahalli müziklerinin usta sesi Bedri Ayseli’nin memleketidir. Ve Heredan, gidişlerin, geçmişin kalemi Mıgırdiç Margosyan’ın hikayesidir biraz. Küçük yaşlarda İstanbul’a okumaya gelse de Heredan’da atan kalptir Margosyan…
Margosyan, Almanya’da katıldığı bir söyleşide Heredan için şöyle der: “Heredan; bizim ana kucağımız, baba ocağımız.” Ana kucağı, baba ocağı Heredan, beraberliğin ve güzel günlerin resmidir biraz da.
Vatanlarından koparılan Ermeniler, Heredan’ı iyi bilir ve şöyle anar: “Ermenistan’da Erivan, Kürdistan’da Heredan.”
Ve Heredan’da yetişen üç güzel ismin bir ortak noktası daha vardır. Her üç ismin de tüm diğer akrabaları ve arkadaşları gibi, yolu Sur’dan geçmiştir. Evleri birbirlerine yakın, nam-ı diğer Gavur Mahallesi’nde nice hikayeye konu bir zaman geçirmiştir Heredan’ın çocukları. Velhasıl, şimdilerde eski köyleri gibi yıkılan Sur’dan da geçmiştir yolları…
Heredan Ermeniliğin tarihi, kopuşların ve yitirilişin tarihidir… Tıpkı Margosyan’ın büyüdüğü sokağa adı verildiğinde dediği gibidir Heredan, “Keşke benim adımı o sokağa vermeselerdi de orada iki tane Ermeni yaşasaydı.”
Keşke Heredan’ı anlatmasaydık da orada iki tane Ermeni yaşasaydı…
Bu yazı Altan Sancar tarafından dekadans.co web sitesi için yazılmıştır...