Modern Dehaq'lara karşı bu Newroz'da Amed'deyiz

sitemiz yazarları

Modern Dehaq'lara karşı bu Newroz'da Amed'deyiz

Mesajgönderen azad_26 » Sal Mar 16, 2010 8:17 pm

Resim

Ewet yazımızın başlığında belirttiğimiz gibi bu yıl Newrozu Amed'de kutlayacağız.

Qaraqoçan depreminden dolayı Xarput'ta Newroz etkinlikleri bu yıl iptal edildi dolayısıyla bu yıl Newroz'da Amed'deyiz.

Xarput'ta Newroz kutlamalarına yıllardır katılıyorum ancak, Amed'in Newroz kutlamaları bir başka oluyor.

Örneğin Xarput Newrozlarında -W- harfinin üstü şeffaf bir izolasyon ilede olsa hep kapatılmıştır.

Newroz etkinliklerinin yapıldığı alan (istasyon meydanı), daracık bir alan, bu alana sıkıştırılmış 2-3 bin kişi.

Ama Amed'de bu durum değişir malum Amed'in Newroz bayramı yüzbinlerin katılımı ile kutlanır.

Xarput'ta yukarıdada belirttiğimiz gibi ancak 2-3 bin kişilik bir katılım oluyor, buradaki kitleyi çok daha kolay kontrol edebiliyorlar.

Ama, Amed'de özgürlük isteyen Kawa'ların Barış ve Özgürlük çığlıkları yeri gögü inletiyor.

Amed'de yüzbinlerce Kawa'nın bir araya gelmesi günümüz zalim Dehaq'larına karşı yüzbinlerin tek bir Kawa olmaları apayrı bir Bayram hawasını oluşturur.

Kawa, kürt ve diger halkları örgütleyip zalim Dehaq'a karşı 2300 küsür yıl önce bir isyan başlatmıştı taki zalim Dehaq'ın kalesini kuşatıp, kellesini alana kadar.

Bu isyan ateşi son 30 yıldır kürt özgürlük hareketi tarafından dahada harlandırılmıştır.

Bunu hazmedemeyen günümüzün modern Dehaq'ı despot T.C. dewleti her Newroz Bayramını kana bulamış, onlarca genç insanımızı katledip yüzlercesini yaralamış, binlerce insanımızı zındanlara atmıştır.

Hatırlatmada fayda war bilindigi gibi Halepçe katliamıda 16 mart 1988 de yani Newroz arafesinde gerçekleştirilmişti.

Kısacası günümüzdede Dehaq'lar halkların başına bela olmaya dewam ediyorlar.

Newrozu tam olarak algılayabilmek için,demirci Kawa ile zalim Kral Dehaq'ı her yönü ile ele almak, dönemin ekonomik, sosyal ve dinsel yapısından söz etmek gerekir.

Bu efsanenin oluştuğu dönem, ekonomik ve sosyal olarak değerlendirildiğinde köleci toplumsal yaşam sürmekte; dinsel olarakta Zerdüştlük inancı yaygındır.

Köleci toplumsal yaşamdan söz etmeye gerek olduğunu sanmıyorum.

Bunu herkes az-çok biliyor.

Ancak Zerdüştlükten kesinlikle bahsedilmelidir.

Zira Kürtlerin İslamiyetten önce Zerdüşt dinine bağlı oldukları bilinir ama bu yanı hep karanlıkta bırakılmıştır.

Bu inancın temeli; emek, üretim ve helal kazanç teşkil eder.

Bu inançta doğa kutsaldır, hayvanların kurban edilmesi yasaklanmıştır.

Ihtiyaç kadar tüketimi esas almıştır.

Kendini savunmanın dışında şiddete son derece karşıdır.

Köleci toplumsal yaşam döneminde önemini tamamen yitiren kadın, bu inançta insan olma önemini hep korumuştur.

Zerdüştlükte tanrı-kul ilişkisi yoktur.

Zerdüşt iyilik tanrısı Ahura Mazda`ya bazen kızar ve hesap sorar.

Tanrıya yada tanrı-krala koşulsuz teslimiyet söz konusu değildir.

Insanın özgür iradesi ön planda tutulmaktadır.

Bu nedenle dönemin en büyük düşünce devrimini gerçekleştirmiştir denilebilir.

Bu inançların yaygın olduğu bölgede, halkın şikayetci olmadığı Kral Cemşit devrilir ve yerine zalim bir kral olan Dehaq gelir.

Yeni kral kısa zamanda etrafa saldığı dehşetle adından sözettirir.

Efsaneye göre şeytan aşçı ve hizmetci kılığında Dehaq`a hizmet eder.

Ona güzel yemekler yapar.

Bu nedenle Dehaq ondan memnundur ve bir dileği olursa yerine getireceğini söyler.

Şeytan da bunu firsat bilerek, onu iki omuzundan öpmek istediğini söyler.

Dehaq buna izin verir.

Şeytan Dehaq`ın iki omuzundan öptükten sonra aniden ortadan kaybolur.

Dehaq`ın omuzlarının öpülen yerlerinden yaralar çıkar.

Dehaq yaraları tedavi ettikçe yaralar yeniden çıkarlar ve korkunç acılar verirler.

Ülkedeki bütün hekimler çağrılır, ama hiç biri bu derde çare bulamaz.

Şeytan bu kez Doktor kılığında saraya gelir.

Bu yaraların iyileşmesi için hergün iki genç insan beyni ile merhemlenmesi gerektiğini söyler.

Hiç kuşku yok ki insanlığa karşı kötülük amaçlanıyor ve şeytan amacına da ulaşıyor.

Dehaq adamlarına emir verir; hergün iki genç insan saraya getirilir, başları kesilir ve beyinleri yaralara sürülür.

Zamanla binlerce genç insanın ölümü halk arasında büyük tepkilere neden olur.

Halk korku ve dehşet içindedir.

Sonraları Dehaq`ın sarayına aşçılık için alınan iki iyi niyetli insan; (Armail ve Karmail), hergün getirilen iki genci saklarlar ve onların yerine iki koyun beynini Dehaq`a götürürler.

Ölümden kurtulan gençler dağlara sığınırlar.

Bu durumun 30 yıl kadar sürdüğü söylenilir.

Oğullarının 11'ni Dehaq`a veren Kawa adındaki demirci, son çocuğuda istenince buna isyan eder.

Halkını ve bunca yıldır dağlara sığınan insanları örgütler, hep birlikte Dehaq`a saldırırlar.

Demirci Kawa önderliğindeki bu halk ayaklanması zaferle sonuçlanır.

Saray ele geçirilir demirci kawa, zalim kral Dehaqın kellesini uçurarak öldürülür.

Krallığı adil kişiliği ile bilinen Feridun getirilir.

Bilindiği gibi Zerdüştlükte ateş kutsaldır.

Bu nedenle zafer, büyük ateşlerin yakılması ile kutlanır.

Işte o gün takvimler M.Ö. 21 Mart 612`yi göstermektedir.

Artık başta Kürt halkı olmak üzere ortadoğu halkları için yeni bir dönem başlamıştı.

Günümüze gelindiğinde, modern Dehaqları başta orta doğu olmak üzere Dünyanın hemen her kıt'asında görüyoruz.

Dehaq'lara karşı tüm dünya halklarının birer Kawa olması dilegiyle, esen kalın

Güneşin sana gelmesini istiyorsan, gölgeden çık.

e-mail: azad_26@heridan.com

azad_26
 
Mesajlar: 128
Kayıt: Cmt Şub 07, 2009 10:11 am

Dön yazarlar bölümü

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir

cron