Dün Rozerin sonsuzluğa uğurlandı.Dondurucu bir geceydi.Adeta her yer beyaza bürünmüştü.Çıplak gözle bakınca güneş doğdu sanırdın. Gökyüzündeki kar,usulca çatılara düşüyordu.
Beyaz örtüyü andıran kar,şidetini dahada artırmıştı.Ama Rozerin gözünü kısarak pencereye yanaştı.Saçını düzeltikten sonra usulca elini pencerenin koluna attı.Sert rüzgar bir kamçı gibi yüzüne çarptı. Tüm bedeni karıncalanmasına rağmen pencereyi kapatmadı.Başını hafiften kaldırarak uzaklara baktı.Ama çok şidetli patlayan bombanın etkisiyle irkildi ve alnını buruşturarak karşıya baktı.Ve yüzündeki anlamlı ifade belki hiç bir zaman silinmiyecekti.çünkü o patlamayı içinde hisetti ve pencereyi kapatarak kapıya yöneldi.Annesi bunu fark edince:"Bak kar yağıyor, dışarı çıkma, eğer ders çalışacaksan arkadaşlarını çağır."dedi. Ama Rozerin bu sesi duymamazlıktan geldi. Annesi telaşlı bir şekilde kapıya yüneldi, bir ayak sesi duydu. Sevinerek o yöne baktı. Ama önünden yaşlı bir adam geçti. Adamın arkasından bir adım atarak; "Kızım Rozerini gördün mü?"diyecekti, vazgeçti umutsuzca içeri girdi.
Ağzındaki cümleler anlaşılmıyordu , son bir kez kapıya baktı.
Yaşlı kadın elini beline atarak kapının eşiğinde durdu.Silah ve top sesleri yoğunlaşınca,başını hafiften içeri çekti ve kapıyı yarım bıraktı. Ama kulağıda hep sokaktaydı. Çok geçmeden bir ayak sesi duydu ve o yöne baktı.Rozerin'le göz göze geldi. Içinden "Ne güzel bir kız bu okul elbiseleriyle nereye gidiyor"diyecekti tekrar bir patlama oldu ve sözler ağzında kaldı.Sarsıntı geçirmesine rağmen Rozerinden gözünü ayırmadı.Ve ona bir şey olmadığını fark edince çok sevindi ama şidetli top ve silah sesleri bu sevinci bölüyordu.Yinede o toz bulutları içinde Rozerin'e baktı bir ara telaşlanarak kapıdan kafasını çekti. Toz bulutları dağılınca Rozerin'in bulunduğu tarafa baktı.Ve Rozerin üstündeki tozu sildikten sonra gülerek yaşlı kadına baktı.
Gözlerinin içi parlıyordu, yaşlı kadın bunu fark edince sevindi."Anneler her yerde bir- dir"dedi ve yaşlı kadında gözlerini ayırdı.
"Senin yaşında bir torunum var içeri gel" deyişi,silah ve top seslerinden duyulmuyordu.Bir ara göz göze geldiler, yaşlı kadın eliyle "içeri gir "işareti yaptı. O an kulakları sağır eden tek bir silah sesi daha duyuldu. O kadar şidetliydi ki yaşlı kadın ilk başta
eliyle bedenini kontrol etti ama gözünüde Rozerin'den ayırmadı.
Rozerin ilk başta sarsıldı sağ elini başına doğru götürmeye çalıştı bedenini kontrol edemiyordu ve bir yay çizerek yere yığıldı.Sadece ağzından bir inleme duyuluyordu.Ama kısa bir söre sonreden sonra, bu sesde kesildi.Yaşlı kadının paniği daha da arttı."içeri gir vurulursun"diyen kızını bile duymuyordu artık.
Rozerin belli belirsiz bir şekilde tepreniyordu,bir ara sol ayağını karnına doğrü çekti . Yaşlı kadında bunu gördü "yaşıyor"diye bağırdı.
Rozerin'in başını dizlerinin üstüne koydu ve başındaki yazmasını çıkararak
Sağ eline aldı , usulca yaranın üstüne bıraktı.Ama dizlerinde ılık bir sıcaklık fark edince içinde mütiş bir acı his etti.Çünkü Rozerin'in hareketsizliğı onu ürkütüyordu.
Alnına düşen kanlı saçını düzeltıkten sonra "Bana yardım edin"deyişine ilk cevap verende oğlu oldu.
Yaşlı kadın boş boş etrafına bakıyordu, bir ara kanlı avuçlarını göğsüne dayadı.
Rozerin'in yüzünü silen kızına baktı ve o an içinden bir şeyin koptuğunu fark etti. Ne ağlayabiliyordu nede konuşabiliyordu.Duvarın dibine çökerek boş gözlerle etrafa bakıyordu.
Ama bir ara Rozerin'in yüzüne baktı. Çünkü O,Rozerin'in ölmediğine inanıyordu.
Oğlu,bunu fark edince onu içeri götürdü ama o son bir kez
Rozerin'in yüzüne baktı."Yüzünü iyi temizleyin ki annesiyle babası onun yaralı olduğunu bilmesin"deyişi silah sesleri arasında kaybolup gitti.
Memet takır.