Ortaokul ogrencisi kahramanımız, babasının omuzuna dokunur, sorar:
Baba, okulda ders verdiler, "Politika nedir", anlatmamız lazım.
Nedir politika?
Baba oglunun yaşına uygun bir formul bulur:
Bak yavrum, şimdi şu kelimeleri iyice aklında tut...
Ben ben eve para getiriyorum, buna KAPITALIZM diyoruz.
Parayı nasıl harcayacağımıza annen karar veriyor, onada HUKUMET diyoruz.
Deden paranın doğru idare edilip edilmediğine dikkat eder, öyleyse o
da "SENDİKA'dır.
Hepimiz aslında senin icin cabalıyoruz, sende HALK'sın.
Bebek kardeşine bakan hizmetçi (dadı),ise "İŞÇİ SINIFI'dır.
Kundağa sarılı (bebek) kardeşini de "GELECEK diye düşün.
Simdi bunları böyle ezberle, yarin kahvaltıda sana politikayı anlatırım.
Oğlan bunları ezberler, akşam olur, herkes yatar.
Gece bizimki, bebegin aglamasiyla uyanir.
Gider bebegin odasina, bebek altını kirletmiş ağlamaktadır.
Annesinin odasına girer, annesi derin bir uyku çekmektedir, uyanmaz.
Dadının odasina gider, bir bakar ki, babası hizmetçi ile aynı yatakta,
Dedesi ise onları kapı aralığından izliyor.
"Bebek ağlıyor" demesine hic aldırış eden bir halleri yok.
Bizimkisi gerisin geriye doner, yatar...
Ertesi sabah kahvaltıda babasına, "Baba ben politika neymis anladim" der.
Babası "Neymiş söyle bakalım" diye sorunca anlatır:
"KAPITALİZM, İŞÇİ SINIFINI kötüye kullanıyor.
"SENDİKA'ise seyretmekle meşgul.
Bu arada "HÜKÜMET uyuyor.
"HALK kimsenin umurunda degil.
"GELECEK ise bokun içinde yatıyor.