Seyid Riza (1862 - 1937)

kurdistan cografyasında yaşayan ve yaşanan olaylarla ilgili kişilikler araştırmaları

Seyid Riza (1862 - 1937)

Mesajgönderen admin » Sal Oca 17, 2012 9:00 pm

Resim
Seyid Riza (1862 - 1937)
Dersîm Başkaldırısı’nın ölümsüz önderi Seyîd Riza, 15 Kasım 1937′de 6 arkadaşıyla birlikte Elazığ’da idam edildi.

1862 yılında Dersîm’de doğan Seyîd Riza, Kürdistan’ın ileri gelen dinî önderlerinden Seyîd Îbrahîm’in oğluydu. Mamoste Mehemed Elî Efendî adlı alimden aldığı derslerle eğitimini tamamladı. Bu eğitim sürecî Seyîd Riza’ya hem dinî hem de Kürt ulusal bilinciyle ilgili katkılarda bulundu ve onda Kürdistan bilincinin daha çocuklukta yeşermesini sağladı.

Babasının ölümünün ardından seyidlik payesini devralarak Axdad kasabasına yerleşti. Koçgirî Başkaldırısı günlerinde silahlı bir grupla beraber Dersîm’e giderek, Geçici Kürdistan Hükümeti’ni destekleyen bir telgraf çekti. 15 Kasım 1920 tarihli Kürt toplantısına da kendisini vekaleten Nuri Dersimî’yi gönderdi. Şeyh Said isyanından sonra kendisine sığınan Kürt direnişçilere yardım etti. 1930′larda başlayan Türk Hükümeti’nin Dersîm’i kontrol altında tutma girişimlerine karşı tepki verdi ve 1935′ten itibaren Türk Hükümeti’nin bölgedeki temsilcilerine karşı harekat başlattı. 1937 kışında, Türk Hükümet güçlerinin Dersîm’i çıkardıkları özel bir kanun sonrası kuşatıp denetim altına almaları üzerine bölgedeki Kürt aşiretlerini bir araya topladı. 21 Mart 1937′de Türk askerlerinin geçiş güzergahı olan Dersîm-Erzincan yolundaki ahşap köprünün yakılmasıyla patlak veren Dersîm Başkalıdırısı’na önderlik yaptı. Çeşitli devletlere konuyla ilgili mektup yazarak Kürdistan’ın bağımsızlığının garanti altına alınmasını ve Türklerin bölgede sürdürdükleri soykırımlara dikkat çekti. Türk hükümet güçlerinin hava saldırısı başlatması üzerine benzeri görülmemiş bir savunma harekatı başlattı ve birçok mıntıkada Türk birliklerini yenilgiye uğrattı.

5 Eylül 1937′de hükümet yetkililerinin Seyîd Riza’yı anlaşma için görüşmek üzere Erzincan’a davet etmesiyle yola çıkan Seyîd Riza, yolda beraberindeki 72 kişilik heyetle birlikte tutuklandı ve Elazığ’a götürüldü. 5-13 Eylül 1937 tarihleri arasında yargılanarak temyizi mümkün olmayan bir kararla idama mahkum edildi. 75 yaşından büyük olması dönemin yasalarına göre idam edilmesine engel olduğundan yaşı küçültülerek oğlu Reşik Hüseyin, Şeyxanî Aşireti reisi Seyîd Husên, Yusufan Aşireti reisi Kamer’in oğlu Findik, Demanan Aşireti reisi Cebrail’in oğlu Hasan, Qureyşan Aşireti reisi Ulkîye’nin oğlu Hasan ve Mirz Ali’nin oğlu Ali ile birlikte idam edildi.

İdam sehpasına giderken söylediği “Evlad-ı Kerbalayız, hatasızız, ayıptır, zulûmdür, cinayettir. Bakın burayı da Kerbelaya çevirdiniz” sözleri ve idam heyeti başkanına söylediği “Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu; ben de sizin önünüzde diz çökmeyeceğim bu da size dert olsun” sözleriyle tarihin belleğine kazınan Seyîd Riza, celladı bir tarafa iterek kendi sandalyesini itmiş ve idamını kendi gerçekleştirmişti.
Resim
Dersîm Başkaldırısı'nın önde gelenleri mahkeme sırasında (22 Ekim 1937)
Wêngu Rêngî Hêrîdonî
Kullanıcı avatarı
admin
Mesaj Panosu Yöneticisi
 
Mesajlar: 211
Kayıt: Çrş Oca 28, 2009 11:30 pm
Konum: yönetici

Dön Kurdistandan Portreler

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir

cron