1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Seyid Abdülkadir (1851 - 1925)

MesajGönderilme zamanı: Pzr Oca 22, 2012 8:09 am
gönderen admin
Resim
Seyid Abdülkadir (1851 - 1925)
Seyid Abdülkadir, 1851 yılında Hakkari’nin Şemdinan (Şemdinli) ilçesinde dünyaya geldi. Seyid Abdülkadir, ünlü Kürt isyancısı nakşi şeyhi Hakkarili Şeyh Ubeydullah’ın oğludur. Babasıyla birlikte isyana katılır ve ordunun bir kolunun komutanlığını üstlenir. Şeyh Ubeydullah, Osmanlı ordusuna yenilince oğluyla birlikte Hakkari dağlarına çekilir.
Osmanlı, Şeyh Ubeydullah’ı oğlu Seyid Abdülkadir ile birlikte isyandan sonra Mekke’ye sürgüne gönderir. Babasının 1883’te vefatından sonra Seyit Abdülkadir’in İstanbul’a dönmesine izin verilir.
Seyit, İstanbul’da Abdullah Cevdet Bey ile birlikte İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer alır ve Abdülhamit’e karşı muhalefete başlar. Ancak 1896 yılında İstanbul’da Kürt örgütleri ile yakın ilişkileri nedeniyle ve Abdülhamit’e suikast girişiminde sorumlular arasında gösterilerek yeniden sürgüne gönderilir. 1908’de Meşrutiyetin ilanıyla tekrar İstanbul’a dönen Seyit Abdülkadir, iskelede binlerce kişi tarafından büyük sevinç gösterileriyle karşılanır. Seyit Abdülkadir, 14 Mart 1918’de kurulan Damat Ferit Paşa hükümetinde bugünkü Danıştay’ın görevini yürüten Şuray-ı Devlet Başkanlığı görevine getirilir. Her ne kadar Seyit Abdülkadir ve Abdullah Cevdet Bey İttihat ve Terakki’nin kurucuları olsalar da, bir müddet sonra Turancıların eline geçen cemiyetle ilişkilerini kesmişler hatta bunlara karşı mücadele etmeye başlamışlardır. Seyit Abdülkadir bu dönemlerde hem Hürriyet ve İtilaf Partisi içerisinde yer alır hem de Kürt Teali Cemiyeti’nin yöneticiliği ve fahri başkanlığını yapar. Seyit Abdülkadir, Kürt Teali Cemiyeti içerisindeki tartışmalarda, Osmanlı bünyesinde yaşayan ” halkların demokratik birliğİ “nden yana bir çözümü savunmaktadır. Seyit, dönemine göre oldukça liberal görüşleri savunur. Öyle ki, babasının isyanı döneminde bölgede yaşayan gayrimüslim azınlıklara zarar verilmemesi fetvasını bile yayımlamıştır. Gayrimüslim azınlıkların evlerine mavi bayraklar asmasını emrederek, sefer sırasında kendilerine dokunulmayacağı garantisini verir.
Yakın tarihte Kürt hareketlerinin tamamına üst düzey yönetici olarak katılan Seyit Abdülkadir hayatını da bu uğurda feda etmiştir. Seyit Abdülkadir, Şeyh Sait İsyanı ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle 27 Mayıs 1925 günü Diyarbakır’da idam edilmiştir. Seyit Abdülkadir’in darağacındaki son sözlerini de Garo Sasuni’nin kaleminden aktaralım: “Zaten sizler yakma ve harap etme konusunda büyük bir şöhrete sahipsiniz. Burasını da Kerbela’ya çevirdiniz. Şunu biliniz ki dehşet ve insafsızca sömürü ile şan ve şeref kazanılamaz.”