Nizamîyê Gêncewî (1141-1209)

kurdistan cografyasında yaşayan ve yaşanan olaylarla ilgili kişilikler araştırmaları

Nizamîyê Gêncewî (1141-1209)

Mesajgönderen admin » Pzr Oca 22, 2012 9:48 pm

Resim
Nizamîyê Gêncewî (1141-1209)
Divan edebiyatının hamse sahibi şairlerinden büyük şair ve düşünür Nizamîyê Gêncewî, 1141 yılında Şeddadî Kürt Devleti’nin başkentlerinden Gence’de dünyaya geldi. Revvadî aşiretine mensup Reyza adlı anne ile yine Gence ahalisinden olan Ilyasê Yusuf’un oğlu olan Nizamî, Gence medreselerinde okuyarak dinî ve ilmî eğitim gördü. Kısa bir süre içerisinde lirik şiirleriyle bölgede meşhur olunca tüm ilgisiyle bu alana yoğunlaştı. İyi derecede Kürtçe’nin yanısıra Farsça, Arapça, Türkçe ve Yunanca da bilen şair, edebiyatın dışında Yunan Felsefesi, tıp, astronomi ve matematik gibi bilimlerle de ilgilendi. Eserlerinden anlaşıldığı kadarıyla 1169 yılında, Derbend hükümdarı Seyfeddîn Muzaffer tarafından kendisine hediye edilen Kıpçak asıllı Afak adında bir kadınla evlenmiş ve 1174′te Muhammed adında bir oğlu dünyaya gelmiştir. Bu yüzden Ebû Muhammed adıyla da bilinmektedir.
Çağın tezkirecilerine göre 20.000 beyit yazan Nizamî, kurduğu şiir dünyasıyla Kürt, Fars, Arap, Tacik, Urdu, Hind, Afgan, Türkmen, Özbek, Kazak ve Kırgız edebiyatlarını etkiledi. 1178′de yazdığı Mahzen’ül Esrar (Sırlar Hazinesi) ile müslümanlar arasında büyük üne sahip olunca III. Tuğrul’un isteği üzerine yazdığı Xûsrew û Şirin (Hüsrev ile Şirin - Ferhad ile Şirin) adlı yaptını 1880′de tamamlamış ve Muhammed Cihan Pehlewan’a sunmuştur.
Cihan Pehlewan’ın ölümünden sonra tahta geçen Türk asıllı Şah Kızılarslan, şairi çadırında misafir etmiş, onun nasihatlerini dinlemiş ve sonraları kendisine eski bir Kürt kenti olan Hamdûnyan’ı bağışlamıştır. 1188′de yine Şirvan hükümdarı I. Axsîtan’ın isteği üzerine doğu edebiyatında bir ilk olan Leyl û Mecnun (Leyla ile Mecnun) mesnevisini kaleme almıştır. Nizamî’nin bu mesneviyi kısa bir sürede ve istemeyerek yazdığı bilinse de Leyl û Mecnûn’un doğu edebiyatı üzerindeki etkisi neredeyse hiçbir zaman kırılamamıştır.
Resim
Saray şairi olmak istemediğini divanlarında belirten şair, 1196′da Heft Peyker (Yedi Güzel) adlı mesneviyi yazmıştır. Ömrünün sonuna yakın, 1203 yılında edebi, estetik, sosyal ve felsefî görüşlerini birleştirdiği İskendernâme’yi yazmıştır. Eserlerinde mutlak suretle ahlakçılığı savunmuş ve siyasal, sosyal ve manevi alanlarda insanmerkezci bir hümanizma benimsemiştir. Öyle ki eserlerinde seçmiş olduğu kahramanlar dönemin birçok ırk ve milletine sahiptirler çünkü Nizamî, insanlar arasında ırkî, millî, dinî ve statüsel ayrılıkların kesinkes görülmemesi gerektiğini salık vermekteydi.
1209 yılında Gence’de ölen ve oraya gömülen Nizamî, Ehmedê Xanî gibi Kürt şairlerince üstad olarak bellenmişlerdir. O, Kürt olmasına karşın günümüze kalan elyazmalarından bilindiği kadarıyla sadece Farsça yazmıştır. Bu, onun devrinde Farsça’nın gelişkinliği ve Fars kökenli medeniyetlerin doğu halkları üzerinde bir ortak dile dönüşmüş olmayı başarmış olmasıyla açıklanabilir. Nitekim bir bütün olarak Divan Edebiyatı, Osmanlı’da dahi birkaç örnek dışında Farsça yazılmış ve İran mitolojisi üzerinden bir dil kurmuştur. Nizamî’nin elyazmaları halen Moskova, Saint Petersburg, Bakü, Taşkent, Tebriz, Tahran, Kahire, İstanbul, Delhi, Londra ve Paris’teki kütüphanelerde bulunmaktadır.

Nizamî’nin Gence’de bulunan mezarı ve onun adına yaptırılmış olan abide.
Resim
Wêngu Rêngî Hêrîdonî
Kullanıcı avatarı
admin
Mesaj Panosu Yöneticisi
 
Mesajlar: 211
Kayıt: Çrş Oca 28, 2009 11:30 pm
Konum: yönetici

Dön Kurdistandan Portreler

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir