28/Temuz/1943/ 33 Kurşun Katliamı

tarih boyunca kurdistanda yaşananlar

28/Temuz/1943/ 33 Kurşun Katliamı

Mesajgönderen admin » Cmt May 26, 2018 11:28 pm

Resim
28/Temuz/1943/ 33 Kurşun Katliamı-Van Özalp
33 Kurşun Katliamı veya Muğlalı Olayı’nda neler yaşandı, bu katliamın yapılış amacı nelerdir? Sizler için bağımsız İnternet sayfaları ve belgesellerden yola çıkarak bu katliamı derledik.
“33 Kurşun” denilince aklımıza Ahmet Arif’in bu olay üzerine yazmış olduğu “33 Kurşun” şiiri geliyor. Ahmet Arif’in şiirindeki mısralara yer vermeden, sizlere Muğlalı olayını nedenleri ve gösterilen gerekçelerle detaylı olarak anlatalım.
Muğlalı Olayı Nedir?
Muğlalı Olayı diğer adıyla 33 Kurşun Katliamı, 1943 yılının 28 Temmuz’unda Van’ın Özalp ilçesinde, 33 kişinin hayvan kaçakçılığı iddiasıyla 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın emriyle yargısız olarak kurşuna dizilmesi ve 32 kişinin öldürülmesi, birinin kaçmasıyla sonuçlanan olaydır. 33 kurşun sıkılmış 32 can yitip gitmiştir.
Hayvan kaçakçılığı iddiasıyla evlerinden bir gece yarısı toplatılıp karakola götürülmüş ve sonrasında ise Seyfo Deresi diye adlandırılan İran sınırda yargısız, sualsiz kurşuna dizilmişlerdir. II. Dünya Savaşı sırasında özellikle İran sınırında kaçakçılık artmıştı. Bölgedeki aşiretlerle güvenlik kuvvetleri arasındaki çatışmalara yol açan olaylardan biri de Van’ın Özalp ilçesinde yaşanmıştır. Bir bölümü İran topraklarında yaşayan Milan aşiretinin 1943’ün temmuz ayında büyük bir hayvan sürüsünün kaçırdığı yolundaki ihbarlar üzerine gönderilen jandarma birlikleri kaçakçıları İran’a kaçtıkları için yakalayamadılar. Bunun sonrasında Özalp’ta yaşayan 40 akraba gözaltına alındı. Mahkeme 5 kişiyi tutuklayarak geri kalanları serbest bırakılmasına karşın, Özalp’a gelen Mustafa Muğlalı’nın emriyle 33 kişiyi sorgulamaları üzerine iki asteğmenin komutasındaki bir askeri birliğe teslim edildi. Kaçakçı diyerek adlandırdıkları 33 kişi İran sınırında bulunan Sefo Deresi kırsalına götürülerek kurşuna dizilmişlerdir. Bu olaydan sonra Sefo deresi yasaklı bir bölge ilan edilmiştir. Halen de bu bölgeye gitmek yasaktır.
Yukarı Koçkıran Köyü, Sefo Deresi yakınında yer aldığı için buradaki köylü silah seslerine ve çığlıklarına tanıklık etmişler. O zamandan bu zamana kadar zihinlerinden bu sesler silinmemiştir. Sorgusuz sualsiz öldürülen yoksul köylüler, acaba II. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan kargaşalardan dolayı burada yaşayan insanlara sırf göz dağı vermek için mi öldürüldü? Olaydan kurtulan bir köylü durumu makamlara bildirse de bir sonuç alamadı.
Peki, Sefo Deresi'nde Kimler Katledildi?
Bir köyden olan akraba olan 32 kişi, 28 Temmuz Cuma namazını kıldıktan sonra katledildiler. (Son dilekleri Cuma namazını kılmak olmuş.)
Bıyıkları yeni terlemiş delikanlılar,
Askerden izin alıp gelmiş, nişanlı bir genç;
Yeni evlenmiş karısı hamile bir yeni evli adam,
Çocukları olan aile babaları,
Ölümü bekleyen bir dede,
Sevdalılar, umut edenler, gözleri parıl parıl parlayan gençler.. Katledildiler, Seyfo Deresi'nin bağrından. Ondan sonra Seyfo Deresi'ni bir daha kimse görmedi, bu dere tanıklık etmişti 33 kurşunla ölen insanlara.
33 Kurşun Katliamından Sonra Yaşananlar
Demokrat Parti’nin etkili bir muhalefet partisi haline gelmesiyle, ortadan kaldırılan bu olay tekrardan gündeme getirildi. TBMM’ne verilen bir soru önergesiyle kabul edilmesi üzerine olayla ilgili asker ve sivil yöneticiler hakkında soruşturmalar açıldı. Bütün sanıklar Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde tutuklu olarak yargılandığı bu davada katliamın emrini veren Mustafa Muğlalı, ileri yaşı ve hafiflettirici nedenlerinden ötürü 20 yıl hapisle cezalandırılmıştır. Mahkemenin kararı bozmasıyla birlikte Muğlalı, yeni yargılama başlamadan 11 Aralık 1951 yılında (71) yaşında hapishanede öldü. DP tarafından açılan dosya, olayı tekrar TBMM’de gündeme getirilmiştir. Bu kez olayın geçtiği dönemdeki bütün TBMM üyeleri ve CHP’nin sorumlu olmasından dolayı, bizzat İsmet İnönü için yargılama istenmiştir. Ancak daha sonraları af ve zaman aşımından dolayı dosya tekrardan kapatılmıştır.
Katliamı gerçekleştiren Mustafa Kışlalı’nın adı 2004 yılında Van’ın Özalp ilçesindeki jandarma sınırındaki kışlaya verilmiştir.
Şimdide bizlerin anlatamadığı, Ahmet Arif’in dile getirdiği “33 Kurşun’un” hikâyesine dinleyelim. Uzun olan bu şiiri kısaltarak yazacağım. Aşağıdaki videoyu dinlemenizi tavsiye ediyorum.
Vurulmuşum!
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, sualsiz...
Wêngu Rêngî Hêrîdonî
Kullanıcı avatarı
admin
Mesaj Panosu Yöneticisi
 
Mesajlar: 211
Kayıt: Çrş Oca 28, 2009 11:30 pm
Konum: yönetici

Dön kurdistan-tarihi

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir

cron