Azadî Lideri Albay Cibranlı Halid Bey ( 1882 - 1925)

kurdistan cografyasında yaşayan ve yaşanan olaylarla ilgili kişilikler araştırmaları

Azadî Lideri Albay Cibranlı Halid Bey ( 1882 - 1925)

Mesajgönderen admin » Pzr Oca 22, 2012 8:19 am

Resim
Azadî Lideri Albay Cibranlı Halid Bey ( 1882 - 1925)
1882 yılında Varto-Gumgum’de Cibran aşiretinin reisi ve Van eski kaymakamı Mehmud Begê Cibrî ve Şeyh Said Efendi’nin teyzesi Melekan Xanim’in oğlu olarak dünyaya gelen Cibranlı Halîd Bey (Xalid Begê Cibranî), kendi dönemindeki birçok ağa çocuğu gibi İstanbul’da Kabataş Aşiret Mektebi ve Yıldız Harp Okulu’ndan mezun oldu. İlk görev yeri Filistin olmak üzere Osmanlı ordusunun çeşitli kademelerinde subay olarak görev yaptı ve Hamidiye Alayları’nın bölgedeki askeri eğitimlerinden sorumlu oldu. En son albaylık rütbesine terfi ederek Erzurum’da garnizon komutanlığı görevini sürdürdü. Halid Bey, Türk kurtuluş savaşında kısa bir süre de olsa Mustafa Kemal ve yandaşlarının yanında yer alarak Kuvayı Milliye’nin örgütlenmesinde önemli rol oynadı.
1920’li yıllarında başında Kemalist hareketin Türkçü karakterine tepki göstererek bir araya gelen Kürt asker ve aydınları onun etrafında toplanmaya başladılar. Kürt Teali Cemiyeti yöneticileri ile ilişki geliştiren bu çevre, 8 Şubat 1921 tarihinde Azadî Kurdistan isimli bir örgüt kurar (Bu tarih bazı kaynaklarda 8 Şubat 1923 ve 1925 olarak geçer). General İhsan Nurî, Süleymaniyeli İsmail, Mülazım Hakkı Saveş, Hertuşlu Hurşit, Doktor Fuad, Gazeteci Kemal Fevzî bu örgütün önde gelen isimlerinden bazılarıdır. Örgütün ilk toplantısında başkanlığa oybirliğiyle Cibranlı Halid Bey getirilir. O dönemde bölgede yaşanan Nasturî ayaklanmasını bastırmakla görevli çok sayıda subay da bu örgüte katılır. Kısa bir zaman içerisinde Azadî yayılır ve önemli bir güç haline gelir. Cemiyet Kürt Mustafa Paşa Yamulkî ve Kürt Şerif Paşa ile yakın temas halindedir. Xalid Beyin en yakınındaki isimler dönemin mebuslarından Yusuf Ziya Bey ile Xalid Beyin kız kardeşi Fatma Xanima Cibrî ile evli olan Nakşi Şeyhlerinden Şeyh Said Efendi’dir. Kürdistan’da bunlar yaşanırken Mustafa Kemal, Halid Beyi fikirlerinden vazgeçirtmek ve ikna etmek amacıyla Muş mebusu Hacı İlyas Sami’yi görevlendirir. Hacı İlyas anılarında “Kalktım Erzurum’a gittim, otele yerleştim. Kendisine, bir pusula göndererek görüşmek istediğimi yazdım. Bir süre sonra, pusulamın arkasına, sizinle görüşmeye mazurum, Halit diye yazarak iade etti. Ben, kızdım, gücendim. Sonra ne olursa olsun, verilen bir görevi yerine getirmeliyim dedim. Ve evine gittim. Kendisine durumu anlattım, rica ettim. Kendisi buna karşı Kürtler’in tüm yardımlarına, dostluklarına rağmen, hükümetin Kürtler’in kimliklerini tanımadığını, haklarını vermediğini, sözlerinde durmadıklarını söyledi. Bu halkın haklı mücadelesini sürdüreceğini söyledi ve sonunda da “Hacı! Hacı! Halit’in boynu ipiniz için hazırdır” deyince ayrıldım. Ankara’ya döndüm Gazi Hazretleri locada beni bekliyordu. Durumu kendisine anlattım. Artık yapılacak bir şey yoktu” der.
1924’ün Ocak ayında Azadî’nin ilk kongresi yapılır ve Şeyh Said Efendi, Kürtlerin kurtuluşunun bağımsızlık uğrunda savaşmak olduğunu savunur. Yusuf Ziya Bey ve Halid Bey ise Kürt meselesini Milletler Cemiyeti’ne götürmeyi teklif ederler ve örgüt bu konuyla ilgili bir komite kurulmasını kararlaştırır. Bu kongrede alınan bir diğer karar ise bölgedeki tüm aşiretlerin desteğiyle yapılacak bir Kürt başkaldırısıdır. Her şey titizlikle planlanacağı için isyan tarihi 1925 yılının Mayıs ayı olarak belirlenir. İsyanın hazırlıkları için mebus olduğundan dolayı rahatça dolaşabildiği için Yusuf Ziya Bey görevlendirilir.
Yusuf Ziya Bey, Azadi için önemli çalışmalarda bulunur. Bu çalışmalar neticesinde birçok aşiret lideri örgüte dahil edilir. Simko, Barzanîler ve Şeyh Mahmud Berzenci gibi liderlerle görüşen Yusuf Bey, örgüt için önemli destekler edinir ve silahlı mücadele için bağlantılar geliştirir. Rusya ve İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerle bağlantılar kurmaya çalışır. Yusuf Ziya Beyin temel düşüncesi, Kürt liderlerden mazbatalar alarak Milletler Cemiyeti’nde Azadi’nin resmî temsilci olmasını sağlamaktır. 1924’ün Eylül ayında Yusuf Ziya Bey, Azadi üyelerinden kardeşi Teğmen Arif Bey’e Kürdistan’daki son durum hakkında bir telgraf çeker. Bu telgraf, Türk istihbaratı tarafından ele geçirilince Yusuf Ziya Bey ve Albay Halid Bey, tutuklanarak Bitlis Askeri Cezaevine konulurlar. Bu durum, Kürtler için büyük bir kırılmanın başlangıcı olacaktır. Öndersiz kalan Azadi, bir kurul toplantısı yaparak Şeyh Said Efendi’yi, yeni başkan seçer ve faaliyetlerine hız verir. 13 Şubat 1925’te isyanın patlak vermesine kadar çalışmalar bütün hızıyla devam eder. Durumdan şüphelenen Türk istihbaratı bir komployla isyanı planlanan tarihten önce başlatır. Kanlı bir şekilde bastırılan isyandan sonra 14 Nisan 1925’te Şark İstiklal Mahkemesi’nin kararıyla Yusuf Ziya Bey asılarak, Albay Halid Bey ise asker olduğu için kurşuna dizilerek öldürülürler… Albay Halid Bey’in son sözleri şöyledir: ”Karşınızda yalnız değilim. Arkamda Mezopotamya’da muazzam bir Kürt Ulusu bulunmaktadır. Bugün beni asıyorsunuz, fakat hiç şüphemiz yoktur ki yarın torunlarımız da sizleri yok edeceklerdir.”
Wêngu Rêngî Hêrîdonî
Kullanıcı avatarı
admin
Mesaj Panosu Yöneticisi
 
Mesajlar: 211
Kayıt: Çrş Oca 28, 2009 11:30 pm
Konum: yönetici

Dön Kurdistandan Portreler

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir

cron